Tüp Mide Ameliyatı Öncesi Yapılan Testler

Tüp mide ameliyatı, günümüzde obezitenin ve aşırı kilo nedeniyle meydana gelen çeşitli sağlık problemlerinin tedavisinde en etkili genel cerrahi yöntemlerinin başında gelmektedir.
Tüp mide ameliyatı olmak isteyen hastaların öncelikle tedavi seçeneklerinin belirlenebilmesi için bir obezite cerrahından randevu almaları gerekmektedir. Obezite cerrahı hastayı muayene ederek, ilk görüşmede aile ve sağlık öyküsü hakkında bilgi alır. Ardından çeşitli tetkik ve incelemeler gerçekleştirilir. Hastanın test ve tetkik sonuçları değerlendirildikten sonra cerrah ameliyata karar verir.
İçerikler
Tüp mide ameliyatı nedir?
Tüp mide ameliyatı, sleeve gastrektomi ya da mide küçültme ameliyatı adıyla da bilinmektedir. Bu ameliyatta midenin büyük bir kısmı (yüzde 80 civarı) laparoskopik yöntemle alınır. Ameliyat sırasında hacmen küçültülen midenin normal fonksiyonları ve bağırsakla olan ilişkisi korunur. Bağırsaklara müdahale edilmediği için komplikasyon riski de diğer yöntemlere göre daha azdır.
Midesi küçülen hasta ameliyat sonrası az yemek tüketerek tok hisseder. Midenin alınan yüzde 80’lik kısmı, aynı zamanda iştaha yol açan Ghrelin hormonunu salgılayan bölgeyi de içermektedir.
Böylece eskisi gibi sürekli açlık hissetmeyen ve çok daha az kalori almaya başlayan hastalar tüp mide ameliyatı sonrası sağlıklı bir şekilde kilo verme imkanına sahip olur.
Tüp mide ameliyatı sayesinde hastalar fazla kilolarının yüzde 50 ila yüzde 70’ini verebilmektedir. Kilo verme süreci ilk aydan itibaren başlar ve genellikle bir buçuk yıla kadar devam eder. İdeal kiloya ulaşıldıktan sonra ise mevcut kilonun korunması hedeflenir.
Tüp mide ameliyatı kimlere uygulanır?
Obezite cerrahisi, ameliyatsız yöntemlerle zayıflamayı denemiş ancak başarılı sonuç alamamış obez ve aşırı kilolu hastalarda uygulanır.
Tüp mide ameliyatı günümüzde en sık tercih edilen obezite cerrahisi yöntemlerinin başında gelmektedir. Bu ameliyata ilk aşamada 18-65 yaş arasındaki;
- Vücut kitle indeksi 40 ve üstü olan morbid obez hastalar,
- Vücut kitle indeksi 35-40 arası olan obez hastalar,
- Vücut kitle indeksi 30 üzerinde olan ve aşırı kilo kaynaklı ciddi hastalıklara (diyabet, yüksek tansiyon, ileri seviyede uyku apnesi vb.) sahip hastalar uygun kabul edilir.
Mide küçültme ameliyatı öncesi hangi testler yapılır?
Tüp mide ameliyatı öncesinde; hasta sağlığının korunması, ameliyatın başarılı geçmesi, ameliyatta ve sonrasında oluşabilecek risklerin önlenmesi için bir dizi detaylı tetkik yapılır.
Tüp mide ameliyatı öncesi yapılan testler şu şekilde sıralanmaktadır:
- Detaylı kan tahlili (biyokimya, hemogram, hormon, hepatit testleri vb.)
- Akciğer Grafisi
- Elektro Kardiyografi (EKG)
- Solunum Fonksiyon Testi (SFT)
- Tüm karın ve mide ultrasonu
- Homa-IR B indeksi (insülin direnci tespiti)
Bu testlerin yanı sıra anestezi doktoru hastayı muayene ederek ameliyat sırasında oluşabilecek komplikasyonların giderilmesi için gerekli tedbirlerin alınmasını sağlar. Ayrıca hastanın dahiliye, kardiyoloji, göğüs hastalıkları ve endokrin uzmanlarınca da muayene edilmesi önerilmektedir.
Bir başka tetkik ise psikolojik değerlendirmedir. Günümüzde obezite hastalığının ardında, geçmişten gelen ruhsal travmaların da büyük rol oynadığı bilinmektedir. Bu nedenle de öncelikle hastanın kontrolsüz kilo almasında psikolojik bir sorunun yatıp yatmadığı belirlenmelidir.
Ameliyat öncesi bu kadar detaylı tetkik ve testler istenmesinin nedeni, hasta açısından doğabilecek riskleri olabildiğince az seviyeye indirebilmektir.
Çünkü tüp mide ameliyatı da diğer tüm cerrahi müdahalelerde olduğu gibi çeşitli riskler içermektedir. Ayrıntılı tetkikler sayesinde ise kanama, emboli, enfeksiyon, anestezi reaksiyonları, kaçaklar vb. risklerin önüne geçilebilmektedir.
Ameliyat sonrası hastalar nelere dikkat etmelidir?
Ameliyat öncesinde olduğu gibi ameliyattan sonra da hastaları belli kural ve programları içeren hassas bir süreç beklemektedir.
Ameliyat sonrası öncelikle diyetisyen tarafından hazırlanan özel beslenme programının takip edilmesi istenir. Yaklaşık 2 ay sürecek olan diyet programı hastaları sıvı gıdadan katı gıdaya kademeli olarak geçirir. 2 ayın sonunda hastalar normal beslenme düzenine geçerler. Küçük porsiyonlar halinde olmak kaydıyla hastalar hemen her türlü gıdayı tüketebilirler.
Ameliyatı takip eden süreçte düzenli kontrollerin aksatılmaması ve hekimin önerilerine uyulması da büyük önem taşır.
Unutulmamalıdır ki; tüp mide ameliyatı ile birlikte hastalar artık yeni bir yaşama adım atarlar. Ameliyatın başarılı sonuç vermesi için hastaların da yaşamlarında köklü değişiklikler yapmaya istekli olmaları gerekir. Bu değişiklikler kötü beslenme alışkanlıklarının terk edilmesi, sigara ve alkol gibi zararlı madde tüketiminin bırakılması veya en aza indirilmesi, günlük rutinde hareketsizliğe asla yer verilmemesi olarak sayılabilir.