Tüp Mide Ameliyatı ile 1 Ayda Kaç Kilo Verilir?

Obezite dünyada giderek artan kişilerin yaşam kalitesini düşürüp ölümcül sonuçlar doğurabilen bir hastalıktır. Vücudun günlük ihtiyacı olan belirli bir kalori miktarı vardır. Eğer ihtiyaç olunandan fazla kalori alınırsa harcanamayan kaloriler yağ şeklinde vücutta depolanmaya başlar. Bu depolama sonucunda kişide fazla kilo problemi meydana gelir. Vücutta biriken bu yağ miktarı belirli bir oranı geçerse obezite hastalığı ortaya çıkmaktadır. Bu oranın belirlenmesi için farklı yöntemler olsa da genellikle Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği vücut kitle indeksi (VKİ) kullanılmaktadır. VKİ kişinin kilosunun boyunun metre cinsinden karesine bölünmesiyle bulunmaktadır. 57 kiloda 1,60 m boyunda bir kişinin VKİ =58/1,60X1,60 şeklinde hesaplanmaktadır. Eğer çıkan sonuç 30 ve üzeri olursa kişi obez olarak değerlendirilmektedir.
Obezite sadece aşırı kilo problemi olmamakla birlikte tip 2 diyabet, metabolik sendrom, polikistik over sendromu, inme, uyku apnesi, bazı kanser türleri gibi birçok yandaş hastalığı da beraberinde getirerek tedavi edilmezse ölümcül sonuçlar doğurabilen ve kişinin yaşam süresini kısaltan bir hastalıktır. Obezite tedavisinde ilaç, diyet, egzersiz gibi yöntemlerden sonuç alınamadığında hastaya obezite cerrahi yöntemleri uygulanarak hızlı ve etkili sonuçlar alınabilmektedir. Son yıllarda özellikle obezite cerrahisinde en çok tercih edilen yöntemlerden biri olan tüp mide ameliyatı ile obezite tedavisinde başarılı sonuçlar elde edilebilmektedir.
Tüp mide ameliyatı midenin büyük bir kısmının (yaklaşık %75’i) alınarak mide hacminin küçültülmesi işlemidir ve ameliyattan sonra mide tüp şeklini aldığı için bu isim verilmiştir. Bu işlemle kişi küçülen midesinden dolayı daha az gıda yani kalori alımı yaparak ve yemek yerken kısa süre içerisinde tokluk hissi yaşayarak hızlı şekilde kilo verebilmektedir. Ancak her obezite hastası tüp mide ameliyatı olamayabilir. Bunun için belirli şartları taşımak gereklidir.
Obezite hastalarının tüp mide ameliyatı olabilmeleri için;
- VKİ 40 ve üzeri olması, VKİ 35 üzeri olup tip 2 diyabet, yüksek tansiyon gibi yandaş hastalıkların bulunması,
- 18-65 yaş arası olması (Bu aralık kişinin vücut performansına göre değişebilmektedir.)
- Alkol, madde gibi bağımlılıklarının olmaması,
- Hormonal herhangi bir hastalığının olmaması,
- Mide ülseri, geniş mide fıtığı gibi mide rahatsızlıklarının olmaması, varsa tedavi edilmesi,
- 1 yıl içerisinde 2 defa diyet, ilaç ve egzersiz gibi yöntemlerle kilo vermeyi denemiş ancak sonuç alamamış olması,
- Ameliyat ve sonrası süreci kaldırabilecek psikolojilerinin olması gerekmektedir.
Bu koşulları taşıyan ve ameliyat olan kişiler hızlı bir şekilde kilo verebilmektedirler. Ancak burada ameliyatın tek başına yeterli olmadığı ameliyat sonrası sürecin de tedavinin başarısı için çok önemli olduğu unutulmamalıdır.
Özellikle ameliyattan sonraki ilk dönemde,
- 15 gün içinde karın basıncını artırıcı ağırlık kaldırmamaya,
- Uzun süreli araba kullanımında yolculuk boyunca varis çorabı giyinmeye,
- Uçak yolculuğunu doktor kontrolünde yapmaya ve yolculuk boyunca emboli (pıhtı) önleyici çorap giyinmeye,
- İlk iki hafta sonrasında cinsel ilişkide bulunmaya, cinsel aktivite sırasında karın bölgesini zorlayıcı, darbeye sebep olabilecek hareketlerden kaçınmaya,
- İlk 2 ay içerisinde alkol vb madde kullanmamaya,
- Ameliyattan sonraki süreçte doktor kontrolünde hafif fiziksel aktivite yapmaya (yürüyüş vb.) başlamaya,
- İlk 3 ay içinde zorlayıcı fiziksel aktivite yapmamaya,
- Ameliyat yarasını solaryum, güneş ışığı gibi etkenlerden korumaya,
- Düzenli olarak kontrolleri yaptırmaya dikkate edilmelidir.
Ameliyat sonrası beslenme düzeninde de değişiklikler olmaktadır. Özellikle ameliyat sonrası ilk 2 ay çeşitli beslenme dönemleri bulunmaktadır. Bu dönemlerdeki beslenme sürecinde mutlaka verilen diyet programı uygulanmalıdır.
Bununla birlikte ameliyat sonrası beslenmede;
- Gazlı, asitli, baharatlı, acılı vb yiyeceklerin tüketilmemesine,
- Sıvı tüketiminin öğünlerden en az 30 dk önce ve sonra yapılmasına,
- Katı ve sıvı gıdaların beraber tüketilmemesine,
- Alkol, meyve suyu gibi yüksek kalorili ve şeker içeren gıdaların tüketilmemesine,
- Öğünlerin küçük porsiyonlar şeklinde ve iyice çiğnenerek tüketilmesine,
- Doyma hissi ile birlikte yemek yemenin bırakılmasına,
- Günlük en az 1,5-2 lt su tüketilmesine,
- Hızlı kilo verilmesi ile kas kaybını önlemek için protein ağırlıklı beslenilmesine,
- Sebze ve meyve gibi sağlıklı besinlerin tüketilmesine,
- Pirinç, makarna, unlu mamuller gibi karbonhidrat içeren besinlerin tüketimini azaltmaya dikkat edilmelidir.
Tüp mide ameliyatı sonrası ameliyattan ortalama 4 gün sonra hasta taburcu olabilmektedir. Genel olarak ilk 15-20 gün sonrasında zorlayıcı olmayan aktiviteler yapabilmekte, çalışmaya başlayabilmektedir. İyileşme sürecindeki bu zaman aralıkları, ameliyat ve sonrasındaki süreç, kişinin sağlık durumu gibi değişkenlerden dolayı kişiden kişiye farklılık gösterebilmektedir.
Tüp mide ameliyatından sonra kilo kaybı en hızlı ilk 3 ay içinde yaşanmaktadır. Kişi ilk 6 ay kilosunun büyük bir kısmını vererek ortalama 1 yıl içerisinde ideal kilosuna ulaşabilmektedir. Ameliyattan sonraki ilk 1 ay ortalama 10-15 kilo verilir. Sonraki aylar bu miktar azalarak devam etmektedir. Verilen kilo miktarı ve kilo verme hızı kişinin metabolizma hızı, beslenme şekli, egzersiz yapma gibi değişkenlere göre artmakta ya da azalmaktadır.
Tüp mide ameliyatı ile obezite hastalığının tedavisinde başarılı sonuçlar elde edilerek kişinin hızlı bir şekilde fazla kilolarından kurtulması sağlanabilmektedir. Obezitenin beraberinde getirdiği yandaş hastalıkların tedavisine yardımcı olmanın yanında yaşam süresini ortalama 10-15 yıl uzatabilen bu yöntem tek başına yeterli değildir. Ameliyat sadece tedavi için büyük bir adım olup sonraki süreçte nasıl bir yaşam tarzının benimsendiği de çok önemlidir. Doğru beslenme, egzersiz alışkanlıklarının olduğu sağlıklı bir yaşam tarzı tedavinin kalıcılığı ve sürekliliğini sağlayarak tekrar kilo alımını önleyebilmektedir.