Obezite, dünya genelinde en ciddi sağlık problemlerinden bir tanesi olarak kabul edilmektedir. Obezite cerrahisi ise bu hastalığın tedavisinde en etkin ve başarılı sonuç veren yöntemleri içermektedir. Obezite cerrahisinde yaygın olarak uygulanan iki yöntem sleeve gastrektomi tüp mide ameliyatı ile gastrik bypass ameliyatı olarak sıralanmaktadır. Gastrik bypass’a kıyasla çok daha basit bir yöntem olan sleeve gastrektomi ameliyatı son yıllarda ön plana çıkmıştır. Peki, laparoskopik sleeve gastrektomi nedir ve neden tercih edilmektedir?

Laparoskopik sleeve gastrektomi kısaca, kapalı yöntemle yapılan mide küçültme ameliyatı olarak tanımlanmaktadır. Mide ameliyatından sonra iyileşmenin hızlı gerçekleşebilmesi ve komplikasyon riskinin çok düşük olması nedeniyle bu ameliyat yöntemi yaygın olarak uygulanmaktadır.

İçerikler

Obezitenin en etkin tedavi yöntemi nedir?

Dünyada 650 milyon civarında obez, 1 milyarı aşkın aşırı kilolu birey bulunmaktadır. Avrupa’nın en yüksek obezite oranına sahip Türkiye’de ise 20 milyon obez tanılı hasta olduğu tahmin edilmektedir. Hızla yaygınlaşan ve insan yaşamını tehdit eden obezitenin en etkin tedavi yöntemi bariatrik cerrahidir.

Sleeve Gastrektomi nedir

Ancak bariatrik cerrahi ya da obezite cerrahisi herkes için uygun değildir. Ameliyatın bir tedavi seçeneği olabilmesi için öncelikle hastaların diyet, egzersiz, ilaçla tedavi gibi yöntemleri denemiş olması gerekmektedir. Bu yöntemlerden sonuç alamamış, 18-65 yaş arası obez, morbid obez veya aşırı kilo kaynaklı ciddi sağlık sorunları olan hastalar ameliyat olabilmektedir.

Obezite cerrahisinde gastrik sleeve, gastrik bypass ve mide kelepçesi en bilinen yöntemlerdir. Hastanın genel sağlık durumu, ameliyattan beklenti, hedeflenen kilo kaybı gibi birçok unsura bağlı olarak farklı yöntemler tercih edilebilmektedir.

Obezitenin en etkin tedavi yöntemi ise laparoskopik sleeve gastrektomi ile gastrik bypass ameliyatıdır.

 

Laparoskopik sleeve gastrektomi nasıl uygulanır?

Obezite ve aşırı kiloya bağlı sağlık problemlerinden kurtulmak isteyen birçok hasta için genel cerrahi yöntemleri ile tedavi, en etkili seçenektir. Obezite ameliyatı olmak isteyen kişilerin en çok merak ettiği konuların başında ise laparoskopik sleeve gastrektomi nedir ve nasıl yapılır sorusu gelmektedir.

Laparoskopik sleeve gastrektomi veya yaygın bilinen adı ile tüp mide ameliyatı, midenin hacmen küçültüldüğü bir operasyondur. Bu ameliyatta laparoskopik yani kapalı yöntemle obezite cerrahı milimetrik kesilerden giriş yaparak midenin yaklaşık yüzde 80’ini dışarı çıkartır. Dışarı çıkartılan bölümde açlık hormonu olarak da bilinen ghrelin hormonu sağlayan kısım da yer alır. Geride ise normal fonksiyonlarını koruyan, tüp şekline benzer küçük bir mide kalır.

Mide büyük oranda küçüldüğü için ameliyat olan hastalar çok daha az yiyecek tüketerek tok hissetmeye başlar. Bu da kilo kaybını beraberinde getirmektedir.

 

Ameliyatın avantajları nelerdir?

Tüp mide ameliyatının avantajları şu şekilde sıralanabilmektedir:

    • Bu operasyon laparoskopik yöntemle gerçekleştirildiği için hastalar kısa sürede iyileşmektedir. Ameliyattan sonra ağrı da açık ameliyatlara göre çok daha az olmaktadır.
    • İnce bağırsaklara dokunulmadığı için komplikasyon riski daha az olan bir ameliyattır.
    • Ameliyat sonrası normal beslenmeye geçildikten sonra mide hemen her besini tolere edebilmektedir. Sadece hastaların miktar ve ölçüye dikkat etmeleri gerekmektedir.

  • Başarı oranı yüzde 60-80 arasındadır.
  • Tüp mide ameliyatı sonrası hastalar hem fazla kilolarını verir hem de tip 2 diyabet, yüksek tansiyon başta olmak üzere aşırı kilo kaynaklı birçok hastalıkta da ciddi ölçüde iyileşme kaydedilir.

 

Ameliyat risk içerir mi?

Her ameliyat için geçerli olan riskler tüp mide ameliyatında da söz konusudur. Ancak ameliyat öncesi hastaların tüm tetkik ve incelemelerinin eksiksiz olarak yapılması, cerrah ve ekibinin alanında deneyimli oluşu, ameliyatın yapılacağı hastane veya kliniğin donanımı, ameliyatta kullanılan cihaz ve aletlerin marka ve teknolojisi riski minimuma indiren unsurlardır.

Bu ameliyatta nadiren de olsa kanama, emboli, enfeksiyon, kaçak, safra kesesi problemleri, fıtık gibi riskler oluşabilmektedir. Ölüm riski ise çok nadirdir.

 

Ameliyat sonrası iyileşme ve kilo kaybı süreci nasıl gelişir?

Tüp mide ameliyatından sonra hasta genellikle 3. gün taburcu edilmektedir. İlk günler bazı hastalar mide bölgelerinde ağrı hissedebilir, hekim kontrolünde bu dönemde ağrı kesici alınabilmektedir.

Hastadan hastaya değişmekle birlikte bir ila 2 hafta içinde günlük rutine geri dönülebilmektedir.

İlk haftalarda ağır fiziksel aktivite önerilmez.

Hastalar ilk 2 ay diyet ve beslenme uzmanının hazırladığı sıkı bir diyet programını uygular. Ameliyat sonrası beslenme programında ilk haftalar sadece sıvı gıdalar yer alır. Sonrasında yavaş yavaş katı gıdaya geçiş yapılır. Bu dönemde hastalar hekimin önerdiği şekilde vitamin ve mineral takviyesi de kullanabilir.

İletişim Bilgileri

Mavişehir Park Yaşam Ofisleri 6523 Sokak No:32-B 303-304
Karşıyaka / İZMİR
 +90 (532) 013 75 77
 [email protected]

Sizi Arayalım

    Dr. Ergenç, 20 yıllık tecrübesiyle bugüne kadar sıfır komplikasyon ve %100 memnun hasta oranı ile binlerce başarılı ameliyat gerçekleştirmiştir.

    2021 yılında dünyaca bilinen kurum SRC tarafından metabolik ve bariatrik cerrahi alanında Master Surgeon (Usta Cerrah) ünvanını kazanmıştır. Aynı zamanda dünyaca bilinen Obezite Topluluğunun (The Obesity Society) ve Amerikan Metabolik ve Bariatrik Topluluğunun (American Society for Metabolic & Bariatric Surgery) üyesidir.
    Op. Dr. Tufan ERGENÇ
    Latest posts by Op. Dr. Tufan ERGENÇ (see all)
    Click to rate this post!
    [Total: 0 Average: 0]