Safra Kesesi Taşı ve Obezite İlişkisi

Obezite dünya üzerinde insan sağlığını tehdit eden, ölümcül sonuçlar doğurabilen ve yaşam kalitesini düşüren bir hastalıktır. Kilo probleminin yanında kalp krizi, metabolik sendrom, uyku apnesi, bazı kanser türleri, tip 2 diyabet gibi birçok hastalığı da beraberinde getiren obezite bazı hastalıkların oluşmasına da zemin hazırlamaktadır. Bunlardan biri de safra kesesi taşı oluşumudur. Özellikle son yıllarda yapılan araştırma ve incelemelerde obezitenin safra kesesi taşı oluşumuyla ilişkisi olduğu gözlemlenmiştir.
Safra kesesi karaciğerin hemen altında bulunan torba şeklinde bir organdır. Karaciğerin ürettiği safra sıvısını yoğunlaştırıp onikiparmak bağırsağına dökerek yağın ve yağda eriyen vitaminlerin emilimini sağlar. Safra içinde hareketlilik azalırsa safra sıvısı, kalsiyum tuzu ve kolesterol yağının oluşturduğu sıvı çamurlaşıp kristal haline gelerek safra kesesi taşı problemi ortaya çıkar. Hareketliliği azaltan en önemli nedenlerden biri ise içindeki kolesterol miktarının artmasıdır. Safra kesesi taşının yaş, cinsiyet, genetik, sağlıksız beslenme, hareketsiz bir yaşam, ani ve çok kilo kaybı, yüksek kolesterol gibi birçok sebebi olabilmektedir. Sağlık açısından tehlikeli sonuçlara yol açabilmektedir. Obezite de safra kesesi taşı oluşumunun en önemli sebeplerinden biri olup, hastalık riskini ortalama 4-5 kat daha arttırabilmektedir.
Bunun nedenleri ise;
Kilo artışıyla beraber karaciğerde sentezlenen kolesterol miktarı artar. Bu artış safra kesesi içindeki kolesterol miktarını da arttırarak, safra kalitesini bozup safra kesesi içindeki hareketleri yavaşlatabilmektedir. Bu da safra kesesi taşı oluşumuna neden olabilmektedir.
Obeziteyle birlikte insülin direncinde bozulmalar meydana gelir. Bu da Tip 2 diyabete ve kolesterolün yükselmesine de sebep olabilmektedir. Tüm bunlar da safra kesesi taşı oluşumuna neden olabilmektedir.
Safra kesesi taşının oluşmasının nedenlerinden biri de yetersiz fiziksel aktivitedir. Aşırı kilo da hareket etmede kısıtlılıklara sebep olduğu için taş oluşumuna neden olabilmektedir. Yine obezitenin sebep olduğu metabolik sendrom da safra kesesi taşının oluşma riskini arttırmaktadır.
Obez kişilerde kilo kaybı safra kesesi taşı oluşma riskini azaltırken, hızlı kilo kaybında ise görülme olasılığı yüksektir. Özellikle açlık döneminde safra kesesi içinde safra konsantre edilerek depolanır. Obezite ameliyatlarında ya da hızlı kilo vermede açlık durumu yaşanabilmektedir ve safra depolanması artabilmektedir. Obezite cerrahi midenin hacminin küçültülerek gıda alımının azalmasını sağlar. Mide küçültme ameliyatlarında gıda alımının azalmasıyla açlık oluşur. Kişi ilk 6 ayda çok hızlı şekilde kilo vermeye başlar. Bu da özellikle mide küçültme ameliyatlarından sonra safra kesesi içindeki kolesterol miktarı ve kese içindeki musin denilen maddenin artmasına yol açabilmekte ve safra kesesi taşı oluşmasına neden olabilmektedir. Bu yüzden obezite cerrahisi öncesinde safra kesesi kontrolleri yapılarak eğer taş varsa duruma göre değerlendirme yapılıp obezite ameliyatından önce, birlikte ya da daha sonra safra kesesi taşı ameliyatıyla alınabilmektedir. Eğer taş yoksa da ameliyat sonrası safra seyreltici ilaçlar ile bu risk en aza indirilmeye çalışılmaktadır. Obezite cerrahi taş oluşumuna sebep olsa da obez kişiler tedavi edilmediğinde vücuttaki yüksek kolesterolden ve yandaş hastalıklardan dolayı safra kesesi taşı oluşma oranı yüksektir.
Safra kesesi taşının etnik yapı, yaş, genetik gibi önlenemeyen sebeplerinin yanında obezite gibi önlenebilir sebepleri için doğru beslenme ve fiziksel aktivitenin fazla olduğu sağlıklı bir yaşam tarzı benimsenerek riskler en aza indirilebilmektedir.