Obezite Cerrahisi

İnsanlar normal kabul edilen ölçülerin üzerinde yemek yediklerinde ve buna ek olarak da hareketsiz bir yaşam sürdürdüklerinde kilo alırlar. Bu nedenle de kilo vermenin bilinen en basit formülü; dengeli beslenmek ve düzenli egzersiz yapmaktır.
Ancak bazıları için diyet ve egzersiz ile kilo vermek zor, hatta imkansız olabilir. Aşırı kilolu bireyler veya obezite hastaları, ameliyatsız yöntemlerle kilo vermekte zorlanan ve bu nedenle de cerrahi yöntemlerin devreye alınmasının gerekebildiği grupta yer alır.
Vücutta aşırı yağlanmaya bağlı olarak ortaya çıkan obezite, günümüzde tüm dünyada yaygın olarak görülen ciddi bir hastalıktır.
Obezite, tip 2 diyabet, yüksek tansiyon, kanser, kalp damar hastalıkları gibi birçok önemli rahatsızlığa yol açar. Bu bakımdan da mutlaka tedavi edilmelidir. Obezite cerrahisi ise tüm dünyada obezitenin tedavisinde en etkili yöntem olarak kabul edilmektedir.
İçerikler
Obezite cerrahisi nedir?
Obezite cerrahisi veya diğer adıyla bariatrik cerrahi, aşırı kilolu veya obez bireylerin, kilo vermelerine yardımcı olmak amacıyla yapılan, mide ve/veya bağırsakların yeniden düzenlenmesini içeren yöntemlerdir. Obezite cerrahisi yöntemleri, hızlı ve etkin kilo vermeyi sağladığı gibi hastanın obeziteye bağlı olarak gelişen metabolik hastalıklarının da tedavi edilmesini sağlamaktadır.
Hastanın kilosu, yaşı, genel sağlık durumu, hedeflenen kilo kaybı gibi kriterler, ameliyat şeklinin ve yönteminin belirlenmesinde esas alınır.
Obezite cerrahı, tüm bu kriterlere bakarak ve yapılan ayrıntılı tetkiklerin sonuçlarını değerlendirdikten sonra hasta için en uygun ameliyat yöntemine karar verir.
Obezite cerrahisi çeşitleri nelerdir?
Obezite cerrahisi alanında tüm dünyada uygulanan en popüler ve yaygın iki yöntem: sleeve gastrektomi ve gastrik bypass operasyonlarıdır.
- Sleeve gastrektomi (tüp mide ameliyatı), midenin hacmen küçültüldüğü ve böylece hastanın daha az yemek yiyerek doymasının amaçlandığı bir genel cerrahi yöntemidir. Laparoskopik ameliyatla midenin, iştaha yol açan ghrelin hormonu salgılayan bölümü de dahil olmak üzere yaklaşık yüzde 80’i çıkartılır. Hastanın vücuduna dışarıdan yabancı bir madde yerleştirilmediği ve bağırsaklarda herhangi bir değişiklik yapılmadığı için gastrik bypass yöntemine göre çok daha basit bir operasyondur. Tüp mide ameliyatı sonrası iyileşme süreci hızlı ve komplikasyon riski daha azdır.
- Gastrik bypass yöntemi ise adından da anlaşılacağı üzere midenin bypass edilmesini ve bağırsakların yeniden düzenlenmesini içerir. Bu çift aşamalı operasyonda küçültülen mide, kısaltılan ince bağırsaklara dikilir.
Mide kelepçesi ve mide balonu da kilo kaybına yönelik cerrahi yöntemler arasında yer alır.
Obezite cerrahisi kimler için uygundur?
Obezitenin tedavisine yönelik tüm cerrahi işlemlerde, hastaların belli kriterleri karşılıyor olması gerekmektedir.
Obezite ameliyatı öncesinde hastalarda yaş aralığına, vücut kitle indeksine, kilo kaynaklı hastalıkların varlığına ve genel sağlık durumuna bakılmaktadır.
Ameliyata kabul edilecek hastalar 18-65 yaş arasında olmalıdır. 18’in altındaki hastalar için aile izni gerekmekte, 65 yaş üstü hastalarda ise son kararı cerrah vermektedir.
Vücut kitle indeksi (VKİ) 40 ve üstü olan morbid obez hastalar, VKİ’si 35-40 aralığındaki obezite hastaları ile VKİ’si 30 üstü olan ve aşırı kiloya bağlı diyabet, tansiyon, uyku apnesi gibi sağlık problemlerine sahip kişiler ameliyata uygun kabul edilir.
Bunun dışında hastaların önceden sağlıklı beslenme ve diyet, egzersiz, ilaç gibi yöntemleri denemiş ancak başarılı sonuç alamamış olmaları istenmektedir.
Kriterleri karşılayan hastalar gerekli sağlık kontrolleri ve tetkikleri yapıldıktan sonra ameliyata alınabilirler.
Obezite cerrahisinden sonra ne kadar hastanede kalınır?
Obezite ameliyatı sonrasında hastalar, özel bakım gerektirecek bir hastalıkları olmadığı takdirde normal odaya alınırlar. Hastanede kalış süresi, ameliyat şekline ve hastanın genel sağlık durumuna göre değişmekle birlikte, genellikle 3. gün taburcu olunmaktadır.
Ameliyat sonrası hekim ve diyetisyen kontrolünde hastalara özel bir beslenme programı hazırlanır. Hasta eve döndükten sonra ilk 2 ay bu diyeti uygulamalıdır. Diyet programında sıvı gıdalardan katı gıdalara kademeli olarak geçilir.
Kilo kaybı ameliyatlarında başarı oranını artıran en temel unsurlar; hekimin deneyimi ve hastanın azmidir. Obezite alanında uzman bir cerrah tarafından donanımlı bir merkezde gerçekleştirilen ameliyatlarda komplikasyon riski minimaldir. Buna karşın hastanın yaşam alışkanlıklarında gerekli değişiklikleri yapmaya istekli oluşu, hekimin ve diyetisyenin çizdiği programı uygulaması kilo verme sürecini hem kolaylaştırır hem de hızlandırır.
Obezitenin cerrahi yöntemlerle tedavisi hakkında daha detaylı bilgi edinmek ve randevu almak isteyen hastalar, bu alanda hizmet veren kurumlar ile iletişime geçebilirler.