Obezite ve aşırı kilo kaynaklı sağlık problemlerinin tedavi edilmesinde mide küçültme yöntemleri devreye alınmaktadır. Bu yöntemler hem cerrahi hem de cerrahi olmayan çözümleri içermektedir. Kişinin genel sağlık durumu, hastalıkları, yaşı, vücut kitle indeksi, hedeflenen ideal kilosu gibi faktörlere bağlı olarak, her hasta için etkin sonuç verebilecek yöntem değişebilmektedir.

Obezite cerrahisi, mide küçültme ameliyatları olarak genellenebilecek bir dizi yöntemi kapsamaktadır. Tüp mide ameliyatı, gastrik bypass ve mide kelepçesi en bilinen cerrahi yöntemlerdir. Mide balonu ise endoskopik yöntemle yapılan en yaygın ameliyatsız mide küçültme işlemidir.

İçerikler

En etkin kilo kaybı yöntemi hangisidir?

Obezitenin yaygınlaşması nedeniyle her yıl dünya genelinde yüzbinlerce insan yaşamını yitirmekte; çok daha fazlası ise bu hastalığa bağlı gelişen farklı sağlık problemleri nedeniyle büyük sıkıntı çekmektedir. Bu nedenle de obezite tedavisi son derece önemli bir konu başlığıdır.

Günümüzde uygulanan tüm mide küçültme yöntemleri hastanın daha az yiyecek tüketerek doymasını ve bu şekilde kilo kaybetmesini temel alır. Her tedavi yönteminin başarı oranını artıran çeşitli unsurlar bulunmaktadır.

    • Obezite konusunda deneyimli bir doktor,
    • Alanında başarılı bir obezite cerrahı,
    • Hasta için doğru yöntemin tercih edilmesi,

  • Kilo vererek sağlıklı bir yaşama kavuşma konusunda azimli ve istekli bir hasta,
  • Her açıdan donanımlı bir hastane gibi unsurlar, uygulanacak yöntemin başarısında etkili olmaktadır.

Mide küçültme yöntemleri arasında ameliyat seçeneği, ameliyatsız mide küçültme işlemlerine göre daha etkilidir. Ancak ameliyatın gündeme alınabilmesi için öncelikle hastaların belli kriterlere uygun olması gerekmektedir.

Kimler mide küçültme ameliyatı olabilir?

Mide küçültme ameliyatı olabilmek için öncelikle obezite ve obezite kaynaklı sağlık sorunu olan hastaların, ilaçla tedavi, diyet, egzersiz gibi yöntemleri denemiş olmaları talep edilmektedir. Bu yöntemleri denemiş ancak başarılı sonuç alamamış olan 18-65 yaş arasındaki kişiler arasında;

-Vücut kitle indeksi 40 ve yukarısında olan ileri derece (morbid) obezite hastaları,

-Vücut kitle indeksi 30 ila 39.9 aralığında bulunan, obezite nedeniyle tip 2 diyabet, uyku apnesi, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, hipertrigliseridemi (kan yağları yüksekliği) gibi ciddi rahatsızlıklara sahip hastalar ameliyat için uygun kabul edilmektedir.

Bu kriterlere uyan hastalar son derece kapsamlı kontrollerden, tetkik ve testlerden geçirilmektedir. Sonuçlar uygun olduğu takdirde hasta ameliyat olabilmektedir.

Mide küçültme ameliyatı nasıl yapılmaktadır?

Günümüzde en yaygın olarak tercih edilen mide küçültme ameliyatı gastrik sleeve’dir. Bunun yanı sıra gastrik bypass da etkin bir kilo kaybı ameliyatıdır. Ancak bu yöntemde sadece mide değil bağırsaklarda da değişiklik yapıldığı için biraz daha komplike ve riskli olabilmektedir.

Gastrik sleeve ameliyatı, midenin hacmen küçültülmesi işlemidir. Bu ameliyat ile midenin yaklaşık olarak yüzde 80’lik bölümü dışarı çıkartılır. Kalan yüzde 20’lik bölüm tüp şeklini andırdığı için bu işleme tüp mide ameliyatı da denilmektedir. Hasta, midesi küçüldüğü için ameliyattan sonra daha az yemek yiyerek kısa sürede tokluk hissetmekte; böylelikle de kilo verebilmektedir.

Gastrik sleeve ameliyatının da her ameliyatta olduğu gibi bazı riskleri vardır. Ancak ameliyat deneyimli bir cerrah tarafından, donanımlı bir klinik veya hastanede yapıldığı ve öncesinde tüm tetkikler hassas bir şekilde değerlendirildiği takdirde bu riskler minimuma inmektedir.

Mide ameliyatı sonrası iyileşme ve beslenme süreci

Başarılı geçen bir mide ameliyatı sonrasında hastalar genellikle 3. gün taburcu edilerek, eve gönderilir. İlk günlerde mide bölgesinde ağrı olabilmekte ancak bu durumda da hekim tarafından yazılan ağrı kesiciler hastanın rahatsızlığını gidermektedir.

Her hasta için iyileşme süresi farklılık göstermekle birlikte genellikle 10 gün içinde rutin hayata dönülebilmektedir.

İlk haftalarda zorlayıcı aktivitelerden kaçınılması özellikle önerilmektedir.

Hastalar bir veya birkaç ay içinde tam olarak sağlıklarına kavuşmaktadır.

Ameliyat sonrası beslenme ise üzerinde önemle durulan bir süreçtir. Hastaya hekimin de onayladığı şekilde diyetisyen tarafından belirlenen özel bir beslenme programı verilir. Hasta, ilk haftalarda tamamen sıvı gıda tüketir. İkinci haftadan sonra ise önce püre şeklinde besinlere; ardından da katı gıdaya geçiş yapar.

Ancak normal beslenme düzenine geçiş, eskiye dönüş anlamını taşımamalıdır. Obezitenin tedavi edilebilmesi ve hastanın hedeflediği kiloya ulaştıktan sonra da bu kiloda kalabilmesi için bazı yaşam değişikliklerini benimsemesi şarttır.

Hastalar sağlıklı beslenmeli, daha küçük porsiyonlara geçiş yapmalı, günlük egzersizi ihmal etmemeli, doktor kontrollerini aksatmamalı, kendilerine verilen önerilere uymalıdır.

Mide küçültmek, mide küçültme ameliyatları ve tedavi seçenekleri ile ilgili daha detaylı bilgi için bu alanda hizmet veren yetkin sağlık kuruluşları ile iletişime geçilebilir.

Click to rate this post!
[Total: 0 Average: 0]
Dr. Ergenç, 20 yıllık tecrübesiyle bugüne kadar sıfır komplikasyon ve %100 memnun hasta oranı ile binlerce başarılı ameliyat gerçekleştirmiştir.

2021 yılında dünyaca bilinen kurum SRC tarafından metabolik ve bariatrik cerrahi alanında Master Surgeon (Usta Cerrah) ünvanını kazanmıştır. Aynı zamanda dünyaca bilinen Obezite Topluluğunun (The Obesity Society) ve Amerikan Metabolik ve Bariatrik Topluluğunun (American Society for Metabolic & Bariatric Surgery) üyesidir.
Op. Dr. Tufan ERGENÇ
Latest posts by Op. Dr. Tufan ERGENÇ (see all)